Pozitron-Emisyon-Tomografisi (PET)
yazar: PD Dr. med. Gesche Tallen, Maria Yiallouros, editör: Dr. med. Ralf Herold, türk tercüman: Sait Kont, Last modification: 2015/11/06 https://kinderkrebsinfo.de/doi/e15937
Pozitron-emisyon-tomografisi (PET) bir nükleer görüntüleme yöntemidir ve özellikle tümörlerin ve metastazların görüntülenmesine yarar.
Vücutta saklı tümörlü dokuyu tespit edebilmek için hastaya basit bir şeker bileşimi damardan yani intravenöz verilir. Bu şeker bileşimine zayıf radyoaktif bir madde (18F) bağlıdır. Tümörler sağlıklı dokuya kıyasla genellikle daha yüksek derecede madde değişimi özelliğine sahiptir. Bundan dolayı radyoaktif işaretli şeker bileşimi (örneğin "2-Deoxi-2-18Fluoro-D-glukoz", kısaca 18F-FDG) daha yoğun bir şekilde tümör hücreleri tarafından emilir ve depo edilir.
İçinde hafif radyoaktif maddeyi toplayan tümörlü hücreler sinyal vermeye başlarlar. Bu sinyaller adına PET-Scanner denilen özel bir kamerayla tespit edilir ve bütün vücudu gösteren bir resim haline dönüştürür. Bu suretle hastanın vücudundaki şeker dağılımı görülür ve dolayısıyla vücutta gizli tümörler daha iyi ve daha kesin tespit edilir.
Radyoaktif taşıyıcı maddeler genellikle çok kısa bir yarı ömüre sahiptir ve bundan dolayı hastaya ve çevresine zarar veremezler. Yani çocuklar ışın saçmazlar!
PET görüntüleme yönteminin diğer görüntüleme yöntemlerine oranla avantajlı tarafı, sadece canlı tümör dokusunun görüntülenmesidir.
Bu avantajdan dolayı örneğin bir tedavi sonrasında (mesela bir kemoterapi seansından sonra) daha önce bir manyetik rezonans tomografisi veya bilgisayar tomografisi ile görülebilen tümör artığının hala canlı tümör hücrelerini içerip içermediği veya sadece ölü dokuya mı sahip olduğu anlaşılabilir.
PET hastalığın tedaviye yanıtını değerlendirmede ve tekrarlama riskini tespit etmede çok faydalı bir yöntemdir. Tanı amaçlı PET çekimi çocuk ve gençlerde rastlanan kanser hastalıklarının çoğunda genellikle bilimsel tıbbi araştırmalar çerçevesinde deneysel amaçlı kullanılmaktadır.
Her nükleer tıp tetkikinden önce hasta (18 yaşından küçükse) ve yakınları röntgen ve radyoterapi konusunda uzman bir doktor tarafından (nöroradyolog, çocuk radyologu, nükleer tıp uzmanı) tetkikin gerekleri ve nasıl gerçekleşeceği konusunda etraflı bir şekilde bilgilendirilir. Çocuğun veya gencin velisine bilgilendirme yapılmadan ve gerekli yazılı onamlar alınmadan tetkik yapılmaz.